Ozgurzihinler
1️⃣ İlk insanlar doğayla başa çıkamayacak kadar güçsüzdü. Gök gürlediğinde, şimşek çaktığında, sel bastığında veya deprem olduğunda, açıklayamadıkları bu olayların ardında görünmez bir güç aradılar. Bilinmezlik karşısında en kolay cevap, üstün bir güç fikriydi. Tanrı, hem doğayı açıklamanın hem de doğaya karşı güven hissetmenin yolu oldu. Böylece Tanrı fikri, insanın korkuları üzerinden yükseldi.İnsanlık tarihi boyunca Tanrı fikri yalnızca bir inanç değil, aynı zamanda bir ihtiyaç, bir teselli ve bir kontrol aracı oldu.
2️⃣ Ölüm korkusu, insan zihnini en çok zorlayan gerçekliktir. Ölümün kesinliği karşısında, ölümsüzlük hayali en büyük tesellidir. Tanrı fikri, ölüm sonrası bir yaşamı vaat ederek insanlara umut verdi. Cennet düşüncesi teselli oldu, cehennem düşüncesi ise disiplin aracı haline geldi. Böylece Tanrı, sadece ölüm korkusuna değil, aynı zamanda yaşamın anlamına da cevap üretti.
3️⃣ Bir insanın hangi dine inanacağını çoğu zaman kendi seçimi belirlemez; doğduğu coğrafya ve ailesi belirler. Müslüman bir toplumda doğan kişi Müslüman, Hristiyan bir coğrafyada doğan kişi Hristiyan olur. Dindar bir ailede büyüyen bir çocuk için Tanrı tartışmasız bir gerçektir. Bu çemberin dışına çıkanlar ise dışlanma, yalnız kalma, hatta cezalandırılma riskiyle karşı karşıya kalır. Din yalnızca bir inanç değil, aynı zamanda bir kimliktir. Bu yüzden Tanrı fikri sosyal baskı ve aidiyet duygusu ile sürekli beslenmiştir.
4️⃣ Tarih boyunca cevaplanamayan her sorunun yerine Tanrı yerleştirildi. Güneşin doğuşunu, yıldızların varlığını, depremleri, hastalıkları açıklayamayan insanlar için Tanrı en kolay cevaptı. Her bilinmezlikte Tanrı yaptı demek, zihni rahatlatan bir çözümdü. Ama bilim geliştikçe bu boşlukların çoğu dolduruldu. Yıldızların neden parladığı, dünyanın nasıl oluştuğu, hastalıkların neden yayıldığı artık biliniyor. Ancak Tanrı hâlâ boşlukların son kalesi olarak kullanılmaya devam ediyor. Bilinmeyen yerde Tanrı var deniliyor.
5️⃣ Birçok toplumda sorgulamak yasaklandı, inan emri dayatıldı. Eğitim sistemi çoğu zaman dini dogmalarla örüldü. Araştırma ve merak bastırıldı. İnsanlar için Tanrı fikri, sorgulamanın önüne konan bir duvar oldu. Ayrıca travma yaşayan, depresyona giren, acı çeken insanlar için Tanrı’ya sığınmak, kendini avutmanın en kolay yoluydu. Acının olduğu yerde teselli ihtiyacı doğar, bu da Tanrı’yı yükselten bir başka sebeptir.
6️⃣ Tanrı yalnızca bireysel bir inanç değil, aynı zamanda toplumları kontrol etmenin bir aracıdır. Krallar, imparatorlar ve peygamberler Tanrı adına hüküm sürdüler. Din, itaatin garantisi oldu. Tanrı böyle istiyor cümlesi, her yasayı, her kurumu, her cezayı meşrulaştırdı. Bu yüzden Tanrı fikri yalnızca bireysel değil, kolektif bir güce dönüştü.
❗Tanrı’nın yükselişi aslında insanın zaaflarının yükselişidir. Korkular, bilinmezlikler, sosyal baskılar, psikolojik ihtiyaçlar ve bilgisizlik Tanrı fikrini sürekli besledi. Tanrı fikri beslendikçe büyüdü ve farklı coğrafyalarda, farklı şekillerde yer aldı. Adına katliamlar yapıldı, savaşlar çıktı ve ganimetler toplandı. Kazanan taraf Tanrı yanımızda dedi, kaybeden taraf ise Tanrı bizi sınadı dedi. Dindar insanların en güçlü silahı din ve din adı altında toplanan, yönetilmeye açık olan insanlardır.
Sorgulamayan ve yönetilmeye açık insanlar olan bir toplumda inanç, zehir gibi yayılır ve zarar verir.